deneyerek alma şansı olmadığı için kullanıp da gözlemlerini paylaşacak arkadaşların yorumlarına ihtiyaç var. sE-1A şu anda 350 tl civarında eğer gerçekten kaliteli bir sound alırsam ikincisini de alıp strereo olayına girerim umarım pişman etmez beni
Yazdırılabilir Görünüm
deneyerek alma şansı olmadığı için kullanıp da gözlemlerini paylaşacak arkadaşların yorumlarına ihtiyaç var. sE-1A şu anda 350 tl civarında eğer gerçekten kaliteli bir sound alırsam ikincisini de alıp strereo olayına girerim umarım pişman etmez beni
Böylesine güzel düşünceler içerisindeki müzisyen arkadaşları bu forumda görmek çok güzel :) Şahsen yarım yamalak elektro gitar çalan biri olarak bu tarz uygulamalara hayranım ya :) Umarım çalışmalarınızı dinleme şansımız da olur, bi sonuca ulaşırsanız farklı platformlarda, burada da paylaşırsanız takip etmek isterim, kolay gelsin.
:) hocam şöyle söyleyim müzik öyle ben tek başıma dağ evine kapanıyım da kendimi geliştiriyim şeklinde olmuyo :) bir müzisyenin ilerlemesi başka müzisyenlerle bir araya gelmesine bağlı, bu forumlar da büyük şehirlerde olamayıp işi bilenlere ulaşamayanların en iyi yardımcısı, şahsen ankarada üniversite okuduktan sonra giresuna atanmış bir öğretmen olarak bu stüdyo işine keşke öğrenciyken param olsaydı da başlasaydım diye çok iç geçirdiğim oldu :) sE-1A mikrofonu almayı da düşünüyorum sonra örnek kayıtlar da koymaya çalışırım
Akustik enstrumanların kaydını, akustiği düzenlenmiş mekanda almak lazım. Bence en kolayı, manyetikli bir saz ile ses kartına direkt kablo ile bağlaman, sonuç çok daha iyi olacaktır.
üstad naptın manyetikle olurmu hiç ya örneğin bir tane fishman classic 4t ve kırmızı eşikaltı manyetikli bağlamam var denedim ondan da doğal ses alamıyorum benim aradığım saound daha otantik gerçekçi bi bağlama sesi yani kayıda sırf bağlama çalmış olmak için çalmak değil :ka19: kayıt olarak erol parlak bağlama beşlisi, ümit yılmaz (sevcan orhan'ın albümlerine çalan üstad) gibi icracıların tonları çok başarılı mesela, onlar gibi olsun istiyorum çok mu şey istiyorum :)
Bahsettiğiniz isimlerden Erol Parlak Bağlama Beşlisi'nin birkaç çalışmasını dinledim, gerçekten hoş sesler geldi kulağıma. Enstruman kaydı konusunda çok bilgiliyim diyemem, ama kendimce ses bilgime güvenirim. sE1a ile alınmış kayıtları da dinleyince istediğiniz sesi alabileceğinizi düşünüyorum. Tabi siz de bilirsiniz, kayıt işi kayıt tuşuna bas-söyle (ya da çal) değildir, kayıt sonrası düzenleme en büyük derttir çoğu zaman. Dinlediğim kayıtların çoğu biraz yumuşak - sıcak sesler gibi geldi, bunun için de özellikle doğru EQ - reverb ayarlamalarının yapılması önemli.
sibiryalı'nın daha önce farklı bir başlık altında bahsettiği tüplü preamplardaki o sıcak tonu elde etmeye yarayan bir araç vardı Cubase için, şu an tam olarak hatırlayamıyorum ama, istediğiniz tonu almanızda belki onun da yardımı olabilir. Çünkü ne kadar çalışma dinlediysem bahsettiğiniz gruptan, hepsi nispeten daha tok, yumuşatılmış sıcak tonlarda seslerdi. Bunu almanın en basit yöntemi de tüplü bir preamp (ya da sibiryalı'nın anlattığını söylediğim araç) olacaktır muhtemelen.
Valla arkadaşım olmaz diye birşey yok, ben öyle manyetikli saz kayıtları aldım ki inanamazsın. Ayrıca kayıt yaptığın mahalin akustik düzenlemesinin yapılmış olması lazım demiştim ,atlama lütfen.
Gelelim işin sırrına, akustik enstrumanların kayıdı, mikrofonu enstrumana dayayarak direkt alınmaz. Arada bir yükseltici olmalı. Dolayısıyla, enstrumana dayadığın mikrofunu bir enstruman anfisine girip, anfinin önüne mikrofon koyup kaydı öyle alırsın. Hatta anfinin önüne-arkasına 3-4 mikrofon koyup sonra hepsini birleştirirsin.Mikrofonların yerleşim konusunda çeşitli yöntemler uygulanır. 1 mikrofon anfinin tam ortasına, 1 mikrofon 2-3 metre uzağa, 1 mikrofon anfinin arkasına(dub sesleri almak için), konulabilir, ayrıca M-S tekniği dahi uygulanabilir.Tabi mikrofon yerlerinin tespiti için dene yanılma yaparak bulmak gerekir, çünkü her mekanın akustik özelliği farklı olabilir.
Bu yöntem akustik gitar, bendir, vs, farketmez tüm akustik enstrumanlarda kullanılır.
üstad öncelikle zaman ayırıp yorum yapman büyük incelik ancak şöyle ki mikrofon konumunu enstrumana bir karış mesafeyle konumlandırıyorum yani dayamadığıma eminim :) sonrası için de önerdiğinizi dün denedim samson C03ü sazın arka deliğine ve eşiğine 45 derece açıyla ortalayıp studio projects B-1'i de gövdeyle sapın birleştiği yere koyarak stereo kayıt aldım gerçekten çok farketti mikrofonlar adeta birbirlerinin eksiğini tamamladı, şimdi yapmam gereken sanırım bir tube pre-amp ekleyerek tonları yumuşatmak.
bu arada üstteki mesajı okuduğumda bir yerde yanlış anladığımı farkettim orda mikrofonu dayamaktan bahsettiğiniz olay sazı jack ile gitar amfisine bağlayıp mikrofonu onun önüne koymak gibi bişeydi, bunu yapma imkanım yok çünkü gitar amfisine ayıracak bütçem yok kanımca gerek de yok :) bakalım artık sE-1A'yı ve bir adet tube pre-amp alıp stereo bi kayıt deniycem
uzun bir aradan sonra tekrar merhaba, haftabaşı itibariyle rode nt1-a, shure sm57 ve presonus bluetube dp pre-amp almış bulunmaktayım, sonuç mükemmel diyebilirim, şimdi aynen mikrofon açısını tarif ediyorum,
shure sm57; bağlamanın eşiğinden bir karış mesafe dikey uzaklıkta, eşikten bir karış uzaklaşıp bir karış da sağa (solaksanız tam tersi) doğru, bu konumdan 4 parmak aşağı mikrofonumuzu konumlandırıyoruz, buradan eşiğe bakacak şekilde durmalı, ve EQ ayarlarında bas ve mid'leri baya bi azaltıyoruz, yoksa davul gibi ses alırsınız :)
Gelelim condenser mikrofonumuza, rode nt1-a; önce mikrofon baş aşağı pozisyona alınır, yine bir karış uzaklıkta, mızrap kullandığımız nokta ile sapın başladığı noktanın tam orta noktası hizasına, buradan yüksekliği ön göğüsün bittiği hizaya (yaklaşık yarım karış) ayarlıyoruz
gelelim condenser mikrofonun EQ ayarlarına, asıl önemli nokta burası, condenser mikrofonlar sesi çok parlak alıyor o nedenle EQ işin can alıcı noktası; güzel ton alabildiğim iki adet EQ paylaşıyorum (cubase Eq menüsünden GEQ10 seçiyoruz)
yakın zamanda örnek kayıt ve mikrofonların konumlandırıldığı resimler de paylaşmayı planlıyorum, herkese iyi çalışmalar...Eklenti 11757Eklenti 11758