Önemli olan, yapmak istediğiniz müziği ne kadar yapabildiğinizdir

Piyasada çalan müzisyenlerin tamamı konservatuar mezunu olmalı, nota bilmeli, kesinlikle şu tarzı yapmalı. Bunlar benim bakış açıma göre yanlış kavramlar. Eğitim elbette her zaman kişiye artıdır. Ancak hayat bazen bizlere bu şansı vermeyebilir.

Bu noktada iş bize düşer, kendi kendimizi yetiştirme ve bilgi edinme sürecine gireriz. Bu süreç yıllarca devam edecek zorlu bir yoldur. Yanınızda size nota öğretecek, akor öğretecek veya takıldığınızda soru soracağınız kimse olmayabilir. Dolayısıyla başarıya giden yol azminizdir.

Ben şuan ritimli bir klavye ile bir grupla sahne yapıyorum ve bundan gocunmuyorum, aksine gurur duyuyorum. "Alet kendi çalıyor" diyen insanları da kafanıza takmamanız gerektiğini düşünüyorum. Bu işin içinde olupta bu cümleyi kullanan biri varsa, kendine "Ben müzisyenim" demesin.

Klavyeci sahnede tek bir konuyla ilgilenmez. Şarkının girişi, çıkışı, karşılamaları, tempo, akor ve daha bir çok konuyla ilgilenir. Dolayısıyla normal bir enstrüman çalan kişiye göre kat kat fazla efor sarfeder.

İçimizden bir piyanisti seçsek, bir pop grubuna yerleştirsek çalabilir mi?

Elbette çalabilir. Ancak o tarza ne kadar hakim? Kendini THM veya TSM veya farklı bir müzik türünde yetiştirmiş birisi için neden bir pop grubu seçimi yapılsın ki? Bunun yerine kendi alanı olan bir grupta daha iyi performans sergilemesini beklemek daha doğru olmaz mı?

Bu sorunuza 2. maddedeki "herkesin işi ayrı" diyerek cevabını zaten vermişsiniz.

Akor ile parça çalmak temel taşlardan birisidir

Bu konuda eğitim şansınız yoksa, iş yine size düşer. Başlangıç için temel kullanacağınız akorları öğrenmek yeterlidir. Bir süre sonra daha fazlasını öğrenme isteği kendiliğinden gelecektir.

Televizyonda çalanların hepsinin nota bildiğini ya da konservatuar mezunu olduğunu düşünmüyorum. Ancak nota bilmeyenler kendini aşırı derecede yetiştiren insanlar. Belkide günlük 6-8 saat cihazının üzerinde vakit harcıyorlar ve kendi alanında tarzını yaratmış kişiler. Her müzisyenin canlı müzik yaparken bir çalma stili vardır. İşte bu kişiler, yapacağı o müzik tarzında başarıya ulaşmışlardır.

Benzer bir Vocale göre akor basmak konusunda, akorlar için nasıl pratik bir yol izleyebileceğinizi anlattım. Bu kendi çalışma stilimdir. Herkesin kolayına gelen bir çalışma şekli var, inceleyebilirsiniz.

Ayrıca akor kurma mantığını anlatan Akor Ezberlemeyin!! konusunu da incelemenizi tavsiye ederim.

3-4 bin liralık cihaz alıp sadece midi okutan varsa biran önce bu alışkanlığından vazgeçsin. Sahnede olabildiğince canlı performans sergileyin. Bu size hem tecrübe, hem de zamanla geniş bir Repertuar arşivi olarak dönecektir.

Çalışma ortamlarında yaşadığınız sıkıntılar sadece Müzisyenler için değil, genel bir durumdur. Her iş ortamında farklı da olsa benzer sorunları zaten yaşayacak, saygısız insanlarla muhattap olacaksınız.

Saygı göstermeyen kişilere en güzel cevabı, sanatınıza olan hakimiyetinizle verebileceğinizden kuşkunuz olmasın.

İyi çalışmalar dilerim.